Bir baltaya sap olamadım
Üniversitede öğrencilik yıllarımda Nurcuların evlerine gittim.Bana dediler ki namaz-kılıp oruç tutacaksın,sohbetlere katılacaksın kabul ettim.Neticede bir müslümanın yapması gerekenlerdi.Ama dediler ki bizim okuduğumuz ve tavsiye ettiğimiz kitapları okuyacaksın başka bir kitap okumak yok.Hoppala bu da ne dedim ve evden kaçarcasına çıktım.Sanki boğazıma ip taktılar,kabul etmedim.Sonra bu oluşumdan uzak durdum.Almanya’da yolumuz tekrar kesişti.Hani okullar açıyorlar,dersaneler açıyorlar bizlere ve çocuklarımıza benliğimizi ve Müslümanlığımızı unutturmayacaklar ya.Destek olsun diye Zaman gazetesine abone oldum.Sohbetlerine katıldım.İki tane evladımı dersanelerine gönderdim.Çocuklarım okul yıllarında ki en kötü notları aldılar.Kursa gidiyorlar diye takipi bıraktığım için suçun büyüğü kendimdeydi.Nerden bilebilirdim dersanelerde iki kelimeyi yan yana getiremeyecek kişilerin öğretmenlik yapacağını.Çocuklarımı dersaneden çıkarabilmem için tazminatını peşin istediler ödedim ve çıkardım.Anladım ki bunların amaçları çocuklara birşey vermek değilmiş.Amaçlarının ne olduğunu varın siz anlayın.Zaman gazetesi aboneliğimide bitirecem inşallah.Anlayacağınız çuvalladım.
Rahmetli Turgut Özal başbakanlık döneminde insani duygularla Saddam’ın zulmünden kaçan peşmergeleri ülkemize doldurdu.Baştan çok taktir etmiştim.Rahmetli Özal ve ülkemle gurur duymuştum.Neticede ihtiyacı olan insanlara yardım ediliyordu.Ama sonuç ülkemize bela olan bir topluluk.İlk önce Türk Milletini onlar hançerledi.Gene çuvalladım.Geleceği göremedim.
Rahmetli Ecevit Başbakan oldu.En nihayet dürüst bir liderimiz var dedik.Mavi gömleğinden ve şapkasından başka bir şeyı yok dedim.O kadar dürüsttü ki her söylenene inandı ve sonuç ,banka sahipleri tarafından hortumlanan milyarlarca dolar,ardı arkası kesilmeyen ekenomik krizler.Dürüstlükte para etmiyormuş.Etrafınızı çakal sürüleri sarmışsa dürüstlükte nanaymış.Gene yanılmıştım.
Muhsin başkana hasta oldum.Gerçekçi konuşmaları,vatanını ve ülkesine canından üstün bilen bir şahsiyetti bence.Onunda ömrü yetmedi.Mekanı cennet olsun.Gene olmadı.Gene hüsranlardaydım.
Ve büyük Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan.Bu ülke için neler yapmadı ki.Saysam kitaplar almaz.Zamanıda methiyeler düzmüştüm kendisine.Şimdi o yazıları saklayacak yer arıyorum kimse görmesin diye.Neden biliyormusunuz terörist dediği adamlarla gövde gösterisi yapıyor diye.Bizleri terör liderlerinin elinde oyuncak yaptı diye.Yıllardır milletimize söven insanlarla yumruk şov yaptı diye.Şimdi diyeceksiniz ki kan aksa dahamı iyi olurdu?Tabi ki hayır ama Kürt halkı ile yumruk şov yapsaydı,küçük it ve köpeklerle Kürt kardeşlerimizin huzuruna çıkacağına büyük iti salıp onla Kürt kardeşlerimizin karşısına çıksaydı.Bu küçük itlerden korunmak zordur.Her taraftan saldırıp seni dişlerler.Ama karşındaki bir büyük it olursa önüne bir dilim ekmek atarsın yada kafasına bir taş.Her iki durumda da susturusun.Sayın Başbakan iktidar uğruna tavizler verdiğin cemaate ne yaptın? Onların basın yayın organları,hakim ve savcıları ile orduyu ve canım kadar sevdiğim Fenerbahçe’yi yerle bir ederken onlar iyi değillermiydi? Hatta bunlara destek vermek için Aziz Yıldırım’ı bitirmek için dünya kadar işinin içinde Fenerbahçe kadrosundan gönderilen Alex’i kabul etmek senin hattinemiydi?Böyle küçük oyunlar yakışıyormuydu ? Milli Takım kaptanını davet etmen gerekmezmiydi? O hafta Milli Takım yerle bir oldu.Alex’e sahip çıkacağına Milli Takıma sahip çıkman gerekmezmiydi? En önemlisi Gardaşın Esad’ın zulmünden kaçan Suriyelileri insanlık namına topraklarımıza alman ne derece doğruydu? Özal’ın yaptığı hatadan ders almadın mı? Bu gün İstanbul’da yaşanmıyor.Arapça yazan plakalarla tonlarca lüks araba.Kayıtları kuyutları yok.Sende ki insanlık diğer Ülke başbakanlarından daha mı çok? Onlar neden seni bu durumda yalnız bıraktılar hiç soruyormusun kendine? Çünkü onlar ülkelerini senden ve yanındakilerden daha çok seviyor.Ülkelerine bu tip insanların vereceği zararları çok iyi biliyorlar.Taksici anlatıyor“ abi düşmanın varsa bin liraya suriyeli göçmenlere dövdürelim yada ortadan kaldırtalım.Adamların kayıtları yok.En lüks sitelerde yaşıyorlar.Ben ekmek parası için bu trafikte debelenip duruyorum,hastanede muayne olamıyorum.Ama bunlara özel hastanelerde bakılıyor.Benim çocuğum üniversite sınavını kazanamadığı için okuyamadı.Bunların çocukları imtihansız en iyi üniversitelerde okuyor.Senin adaletin bumu ? Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
Gelelim asıl konuya.Midemi ağzıma getiren konuya.Hani Hoca Efendi suçsuzdu onun Ülkesine dönmesini canı gönülden arzu ediyordun.Hoca Efendi televizyonlarda senin için ve ülkesi için gözyaşları döküyordu.Yüce Allah vatanını ve milletini canından çok seven senin gibi başbakanı başımızdan eksik etmesin diyordu.Hani gönüller birdi.Artık ülkeni ve milletini sevmiyormusun ? Şimdi gönülleriniz bir değilmi? Ne değişti de Hoca Efendi her tarafta tüm adamları ve basın organları ile sana şamar vurmaya başladı? Onların her organızasyonunda şiirlerle gözyaşları ile karılı kocalı boy gösteriyordun.Ne olduda bana haksızlık yapıyorlar ,her taraftan bana ve hükümetime şamar gibi vuruyorlar diye açıklama yaptın? Sayın başbakan Sayın Hoca sizi ve adamlarınızı kendi adamları için sahte veriler ve cd ler oluşturmakla itham ediyor.Ve diyorki Müslüman Müslümana bu zulmü yapmaz.Benim bildiğim zulmü zalimler yapar.Siz zalimmisiniz? Yoksa Hoca Efendi arpalıklarını kesme yoluna girdiğinizi düşündüğü için keyfi olarak mı yapıyor bu açıklamaları? Aziz Yıldırım’ı alt etmek içinde bu yolumu denediniz? Hakimler,savcılar ve polisler tarafından uydurma konuşmalar mı yaratıldı? Aziz Yıldırım’ı alt edeyim derken Şanlı Fenerbahçe’yi alt ettiğinizi ne zaman anladınız? Bütün bunlar din uğruna mı, yoksa menfaat için mi yapılmakta ? Gördüğünüz gibi bu tür olayları anlayamayacak kadar salağım.Olayları yorumlayamıyorum sadece soru soruyorum.Benim gibi bir adam nasıl bir baltaya sap olsun ki? Çok değerli bir hocam “yaşantınız boyunca köpek gibi davranmayın.Menfaatiniz uğruna kimseye kuyruk sallamayın.Kedi gibi dik durun.Nokta kadar menfaatiniz için,virgül kadar eğilmeyin demişti.Bu Atasözü yaşam ilkeniz olsun demişti.Galiba yanlış tavsiyede bulunmuş.Dünyada böyle çıkar çatışmalarının,menfaat savaşlarının olacağını nereden bilebilirdi ki? Kuyruğuna basılanların cıyak cıyak bağıracağını ve bunların Müslümanlık adına yapılacağını bilemedi zannımca.Canı sağolsun.
Burdan iki çift lafımda Atatürk düşmanlarına.Bu menfaat savaşçılarına bende inandım.Halt ettim.Ama ATATÜRK sevgim bir gram bile eksilmedi.Bu menfaat savaşçılarının bazı yandaşları Atatürk’e küfür etme gafletinde bulunuyorlar.Unutmayın ki it ürür-kervan yürür.Siz ömrünüz boyunca ürüyeceksiniz.Atatürk öyle büyük bir insan ve liderdi ki sizin aklınız ve hafsalanız bunu almaz.Alın işte size ortam.Bu ortamı irdeleyin,fikir yürütün.Tekke ve zaviyeler neden kapatıldı? Bu ortamda da bunu anlayamadıysanız ! Kusura bakmayın o zaman bendende salaksınız.ATATÜRK DİYOR Kİ:“Bizim dinimiz en makul ve en tabii bir dindir.Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur.Bir dinin tabii olması için akla,fenne,ilme ve mantığa uyması lazımdır.Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla alakası olmadığını bildiriyor.Bazı kimseler zamanın yeniliklerine uymayı kafir olmak sanıyorlar.Asıl küfür onların bu zannıdır.Bu yanlış yorumu yapanların amacı,Müslümanların kafirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın,hoca sarıkla değil beyinledir.“İşte ben 1923 yılından bu günü gören ve bu cümleleri söyleyen Büyük insana inandığım için bir baltaya sap olamadım.Savaştan çıkmış,açlıktan nefesi kokan ama gurur dolu bir Millete ilk amacımız “muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak“diyerek bu Yüce Milleti motive eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e inandığım için bir baltaya sap olamadım.Ama farketmez.Ben Atatürk’e inanayım,dolaşık menfaat savaşlarını ve savaşçılarını anlamayayım.Yaptığım hatalardan da da kısa yoldan döneyim bana yeter.Varsın bir baltaya sap olamayayım.Nasılsa SAPLAR günümüzde yeterli derecede mevcut.