Sinop hakkında

Home »  Sinop »  Araştırmalar »  Sinop hakkında


Doç. Dr. Cevdet YILMAZ
19 Mayıs Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi
Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi, 55139 SAMSUN


Merhaba sevgili ASİDER üyeleri,

Bu ilk yazımda sizlere Sinop üzerine yapılan bazı araştırmalardan ve bunların öneminden bahsedeceğim.

Hepimizin bildiği gibi Sinop ilimiz Türkiye illeri içindeki gelişmişlik sırasında en altlarda ve bu nedenle de en fazla göç veren yörelerin başında geliyor. Bu hepimizi üzüyor. Bir yandan gurbetçiliği yaşayan ve onun sıkıntılarına katlanan kişiler olarak üzüyor, diğer yandan ise geride bıraktıklarımızın işsizlik ve ekonomik yetersizlik nedeniyle bir türlü kendi ayakları üzerinde duramaması sonucu siz gurbetçilere verdiği sorumluluk ve eziyet olarak üzüyor. Bütün bu nedenlerle bölgemizin ve yöremizin göç verir durumdan kurtularak kalkınmasını, kendi kendine yeterli hale gelmesini, yurt dışındaki vatandaşlarımızın yakalarından düşmelerini arzu ediyoruz.

Bu nasıl olacak? Hepimizin aklına gelen ilk düşünceler; “mevcut kaynaklarımızı harekete geçirmeliyiz, ilimizin sahip olduğu hammaddeleri işleyen tesisler kurmalıyız, yurt içi ve yurt dışı insan kaynaklarımızı devreye sokmalıyız” vb. cevaplar olacaktır. O halde bir başka soru daha sorabiliriz: Bu düşüncelerin gerçekleşme şansı nedir? Yeterli bilgi olmadan bunlar mümkün müdür?

Sevgili okuyucular, değerli hemşehrilerim, hepimizin bildiği gibi, herhangi bir yer hakkında yeterli bilgi sahibi olmadan o bölgenin kalkınmasını ve gelişmesini sağlayacak yatırım yapmak mümkün değildir. Böyle bir girişimi birileri başlatsa bile bu bir risktir ve sonucundan kimse emin olamaz. Nitekim 1973-1980 yılları arasında hepinizin yaşadığı işçi şirketleri olayını hatırlayınız. Yeterli bilgi ve altyapı olmadan Türkiye’nin her tarafına yapılan binlerce yatırımdan (bir iki istisna hariç) hemen hiçbiri ayakta kalamadı ve harcanan yüz milyonlarca mark israf oldu gitti. Türkeli ve Helaldı’daki kereste fabrikaları da bu dönemin eserleridir.

1993 yılında OMÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 8’de yayınlamış olduğum „Türkiye’de Kırsal Sanayiinin Desteklenmesi ve İşçi Şirketleri Örneği“ isimli makalemde bu başarısızlığın nedenlerini ve başarılı olmak için ise nelere dikkat edilmesi gerektiğini ayrıntıları ile ortaya koymaya çalıştım. Batılı ülkeler bunları bildikleri için herhangi bir yatırım yapmadan önce yatırım yapacakları yöre ve bölge hakkında ayrıntılı araştırmalar yaptırırlar. Ör. 1999 yılında ziyaret ettiğim Münih Ludwig Maximillians Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Ekonomik Coğrafya hocası Prof. Dr. Hans-Dieter HAAS’ın bana verdiği adres kartında isminin altında yer alan şu ifade dikkatimi çekti; „Seminar für Internationale Wirtschaftsraume und betriebliche Standortforschung“.

Kısaca ifade etmek gerekirse Prof. HAAS’ın işi şu; Dünyanın herhangi bir bölgesine yatırım yapmak isteyen Alman yatırımcılara o bölgenin özellikleri, hedeflenen yatırıma uygun olup olmadığı hakkında bilimsel veri sunmak. HAAS bunu sadece kendisi mi yapıyor? Hayır, elinin altında çok sayıda daha önce yapılmış araştırmalar var. Daha önce başkaları tarafından yapılan bu araştırmalardan da yararlanıyor. Böylece bizde (gerek halk gerek idareci nezdinde) olduğu gibi, „burada orman var, o halde kereste fabrikası kuralım“ kolaycılığından çok daha ileri olarak, sadece hammaddeye bakarak karar vermek değil; ulaşım imkânları, pazara yakınlık veya uzaklık, sermaye temini, banka kredileri, uzman ve ucuz işgücü, ucuz enerji, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet şartları, kârlılık oranı, kaliteli yönetici ve işletmeci bulabilme ve benzeri gibi çok karmaşık hesapları da dikkate alarak kalıcı, kârlı ve köklü yatırımlar yapabilmek önemli. (Bu arada yatırımların birbirini çoğaltan etkisini de unutmamak gerekir. Yani, bir yerde bir yatırım başarılı olmuşsa bu diğerlerini de buraya çeker. Fakat hiç yatırım olmayan bir yerde yatırım yapmak getirisini ve götürüsünü görememek açısından ayrıca bir risktir).

İşte tüm bunlar için bilgi şart. Bilgi ise hemen kolayca elde edilen bir şey değildir. Yıllarca süren araştırmalar gerekir. Buna bilimsel altyapı diyoruz. Bugün herhangi bir yer hakkında internette, kitap veya gazetelerde kolayca bilgiye ulaşabiliyorsak bu bilginin kolay elde edilirliğinden değil, o yöre hakkında daha önce araştırmalar yapılmış ve yayınlanmış olmasından kaynaklanıyor. Kısaca ifade etmek gerekirse birileri araştırma yaptığı ve bunu yayınladığı için internette bilgi var. Şayet oraya birileri bilgi koymamışsa siz arama motorlarından birine bağlanıp anahtar kelimeleri yazıp bilgi istediğinizde karşınıza şu yazı çıkıyor: „Aradığınız kelimelerle ilgili bir kayıt bulunamadı, veri yok!“.

Bu anlatılanlardan şuraya gelmek istiyorum. Maalesef Sinop ilimiz ve özellikle de Sinop’un batısı, yani Ayancık ve Türkeli ilçelerimizle ilgili yeterli bilgi yok. Şayet bu ilçelerle ilgili internet adreslerini açarsanız, karşınıza birbirinin aynı olan ve yine birbirlerinden kopya edilmiş olan bir iki paragraf bilgi bulacaksınız. Bunun dışında hiçbir şey göremeyeceksiniz. Peki, gerçekte hiç mi bilgi yok derseniz, tabiki az da olsa var. Fakat bunlar üniversitelerde yapılan ve kütüphane raflarına sıkışıp kalmış dergiler arasında kaybolmuş makaleler içinde yer alan bilgilerdir. Maalesef üniversitelerimizin yayın politikası diye bir dertlerinin olmayışı, il ve ilçelerdeki idarecilerin ise konuya son derece yabancı olmaları nedeniyle bu bilgiler halkımıza ve ilgililere ulaşamıyor.

Biz sizlere ASİDER bülteni aracılığı ile ve bana sunulan imkânlar çerçevesinde bölgemizde yaptığımız nüfus, yerleşme, turizm, iktisadi faaliyetler, kırsal kesimin potansiyeli gibi bazı araştırmalardan bahsedeceğiz. Bu araştırmalardan elde edilen verileri fotoğraflar eşliğinde özetlemeye çalışacağız.

Sevgili ASİDER’liler, araştırma yapmak Türkiye şartlarında hiç kolay değil. Siz de biliyorsunuz ki Avrupa’da üniversiteler ve özel vakıflar araştırmacılara çok büyük imkânlar sunarlar. Bir proje yıllar sürebilir ve araştırmacı bunu sonuçlandırıncaya kadar maddî herhangi bir sıkıntı da çekmez. Bizde ise öyle değildir. Üniversite hocası aldığı maaş karşılığı üniversitede ders verir (yani öğretmenlik yapar). Araştırma için bazı istisnalar hariç herhangi bir ödenek yoktur. Bizlerin yaptığı araştırmalar genellikle kendi şahsi gayretlerimiz ve imkânlarımız ölçüsündedir. Araştırma yapılan bölgedeki (yine bazı iyi niyetli ve yardımseverlerin dışında kalan) yerel idarecilerin konaklama ve ulaşım konularındaki duyarsızlıklarını da dikkate alırsanız, arazide tek başınıza kaldınız demektir. Arazi aracı, GPRS, laptop bilgisayarlar, kameralar vb. olmazsa olmaz araç gereçlerin eksikliğini ve bunların Türkiye şartlarındaki temin güçlüğünü burada söylemeye gerek bile duymuyorum. Bunları buraya yazmamın sebebi ise, sizlerin yukarıda anlatılanlardan sonra „niçin Sinop’la ilgili yeterli araştırma yok?“ sorularınıza hemen bir cevap olsun diyedir.

Sevgili Sinoplular, yukarıda da ifade ettiğim gibi, bundan sonraki sayılarda sizlere Sinop üzerinde ben ve arkadaşlarım tarafından yapılan araştırmalardan özet bilgiler vereceğim. Bunların ilgili yerlere ve sizlerin eline ulaşması için kitap haline gelmesi ve yayınlanması gerekmektedir. Firma reklamınız veya isminize ithaf edilme karşılığında bu yayınlara sponsor olmayı lütfen düşününüz.

Sizlere yöremizde yaptığımız çalışmalar esnasında çektiğimiz birkaç araştırma fotoğrafımızı sunarak veda etmek istiyorum.

Yoruma kapalı

Almanya Sinoplular Yardımlaşma Derneği
Developed by aidem.de
Sinop Kuyumcusu