Ayancık

Home »  Sinop »  İlçelerimiz »  Ayancık

Ayancık hakkında bilmek istedikleriniz

Yüzölçümü:876 km2
Nüfusu:26.115
İlçe Merkezi:10.971
Köyler:15.144
Rakım:10 m

» Tarihi
» Coğrafi Durumu
» Ulaşım
» İklim Verileri
» Sıcaklık
» Bitki Örtüsü
» Nüfus
» Sosyal Yapı
» Ökonomik Yapı
» Turizm Alanları
» Arkeolojik Değerler
» Folklorik, Kültürel ve Etnografik Değerler
» El Sanatları
» İdari Durumu
» Ayancık’tan Görüntüler


Tarihi Yukarı

Ayancık ve çevresinin tarihi; yazılı kaynak, söylence ve yakıştırmalara göre: Ayancık ve çevresinde yaşayan ilk kavimler Pafloganyalılar, Amazonlar, Akarlar ve Dor’lardır. İlk çağda Paflagonya, Batı Karadeniz bölümünde Britanya, Pontusye, Galatya arasında kalan yerdir. Paflagonyalılar bu bölgede bilinen ilk yerli halktır. M.Ö.1200 yıllarına kadar Etiler’e bağlı, onların korumaları altında yaşamışlardır. Ayancık ve çevresi 11. yüzyıl sonlarında ilk kez Danişmentoğulları’nın egemenliğine girmiştir. Bölge 1204’te Anadolu Selçukluları’nın , 1259’da Pervaneoğulları’nın , 1292’de Candaroğulları’nın eline geçmiştir. 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet, Trabzon seferine giderken Sinop ve çevresini kesin olarak Osmanlı Devleti’ne bağlamıştır. Tanzimat devrine kadar, Ayancık ve çevresi Kastamonu’ya bağlı dört kadılıktan birinin yönetim alanı içinde kalmıştır. Tanzimat ile başlayan , daha sonra devam eden yenileşme hareketleri sırasında Ayancık ve çevresinde ( Sancak-kaza ) ilçe yönetimi kurulması düşünülmüş, ilçe merkezi olarak da Ayandon kabul edilmiştir. Ayancık ve Ayancık Çayının doğusundaki köylere egemen olan Şükrü oğulları 1860 lı yıllarda Çaylıoğulları ile de anlaşarak ilçe merkezinin Ayancık’a taşınmasını kendi çıkarları için uygun görmüşler ve 1860’lı yıllarda bir değirmen, birkaç önemsiz yapıdan oluşmuş küçük bir yerleşim yeri olan Ayancık, zaman içinde Kaymakamlık ve Askerlik Şubesi gibi resmi kurumların ve birçok konut ve ticaret yapılarının kurulması ile hızla gelişmiştir. Alman ve Belçika sermayeli kereste fabrikasının 1929 yılında işletilmeye başlanması, bölge ekonomisi ve sosyal hayatında dönüm noktası olmuştur. Ayancık bu tarihten sonra sürekli olarak gelişme göstermiştir.

Coğrafi Durumu Yukarı

Ayancık Sinop ilinin batısında, Ayancık Çayı vadisinde dar bir alana kurulu 15.000 nüfuslu bir ilçe olup; nüfus bakımından Sinop ve Boyabat’tan sonra 3. büyük yerleşim yeridir. Arazi genelde dağlık ve sarp olup, kıyıda ya da vadi yataklarındaki küçük düzlükler dışında eğimli ve engebelidir. Yerleşmeler bu düzlüklerde ya da eğimin elverdiği yamaçlarda yer almıştır. Bu coğrafi yapı yerleşme dokusunu etkilemektedir. Bölgede kentsel yerleşme yoğun, kırsal yerleşme ise dağınık ve kümeler halindedir. İl merkezi olan Sinop’a 55 km’lik bir sahil yolu ile bağlı olan ilçenin iç bölgelere bağlantısı Çangal dağı üzerinden Boyabat ve Kastamonu’dan sağlanmaktadır. Toprakların kullanıma göre dağılımı; %98,7’sinin kullanılabilir, %1,3′ ünün tarıma elverişsiz olduğu; kullanılabilir toprakların %62,3’ünün orman-fundalık , %32,8’inin ekili kültür arazisi, %3,6’sının çayır-meradır.

Ulaşım Yukarı

Ayancık 55 km’lik bir sahil yolu ile Sinop iline bağlanmıştır. İç kesimlerle olan bağlantısı Çangal yolu üzerinden Kastamonu yolu ile sağlamaktadır. Bazı il merkezleri ile ilçelere olan uzaklıklar şöyledir: Sinop’a 55km, Samsun’a 218km, Ankara’ya 435km, İstanbul’a 630km, Kastamonu’ya 140km; Boyabat’a 72km, Türkeli’ye 35km, Gerze’ye 94km’dir. İlçeler arası u laşım minibüslerle yapılmaktadır.

İklim Verileri Yukarı

Ayancık yöresinde tipik Karadeniz iklimi egemendir. Kışları yağışlı ve serin yazları ılık ve her mevsim nemli olması Karadeniz iklimini diğer iklimlerden ayırıcı en önemli özelliklerdir.

Sıcaklık Yukarı

Yıllık ortalama sıcaklık 14,0C°’dir. En yüksek ortalama sıcaklık temmuz ayında olup 22,2C°, en düşük ortalama sıcaklık ise ocak-şubat aylarında oluşan 6,6C°’dir.

Nem Oranı
Yıllık ortalama nisbi nem oranı %72’dir. Nem oranı en yüksek değerine %76 ile Mart, en düşük değerine ise %70 ile Haziran, Temmuz ve Aralık aylarında ulaşmaktadır.

Yağış
Yıllık ortalama yağış 1003,1mm’dir. En çok yağış 139,2 mm ile Aralık , en az yağış 34,9mm ile Temmuz ayında görülmektedir. Yıllık ortalama karlı gün sayısı 6,9’dur.

Rüzgâr
Yılda fırtınalı gün sayısı ortalama 9,2’dir. En çok esen rüzgar güney, en kuvvetli rüzgarlar ise kuzey ve kuzeybatı rüzgarlarıdır.

Bitki Örtüsü Yukarı

Yörenin doğal bitki örtüsünü ormanlar oluşturmaktadır. Bitki örtüsü çok zengin ve yoğun olup , yükselti kuşaklarına göre farklılaşmaktadır. Kıyı kesiminde yayvan yapraklı orman dokusu , makilik ve fundalıklar ile kültür bitkileri yaygındır. Kıyıdan itibaren yükseldikçe iğne yapraklı ağaç ve bitki türleri yoğunluk kazanmaktadır. Ormanlarda çam, köknar,kayın, gürgen, meşe, ıhlamur, çınar, kestane, çeşitli maki ve çalı türleri yer almaktadır.

Nüfus Yukarı

Ayancık kentinin son 35 yıllık nüfus artış değerleri, nüfus artışının düzensiz olduğunu göstermektedir. Nüfus artma hızındaki sapma ve farklılaşmaların nüfus hareketleri ve göçlerden, özellikle yurt dışına olan göçlerle , kırsal alanlardan Ayancık’a olan göçler arasındaki dengesizliklerden kaynaklanmaktadır. 2000 yılı sayımına göre; genel nüfus 26.115, merkez nüfusu 10.971, köy nüfusu ise 15144’tür. 1997 yılında Ayancık nüfusu köyler dahil 27.761, merkez nüfusu 11.025, köy nüfusu ise 16.736 idi. Nüfus düşüşünün en önemli nedeni ORÜS Kereste ve Sunta Fabrikasının özelleşmesi ve Hava Radar Üssünün Ayancık’tan taşınmasıyla iş sahalarının yetersiz kalmasıyla istihdamda meydana gelen azalmadır. Bununla birlikte yazın tatil için gelen Ayancıklılar ile ilçe nüfusu 50.000 civarına çıkmaktadır.

Sosyal Yapı Yukarı

Ayancık kentinin sosyal yapısını oluşturan en önemli etmen kentin ekonomik yapısından kaynaklanmaktadır. 1928 yılında Alman ve Belçikalılar başta olmak üzere Polonya , Rus ve İsveçliler tarafından inşa edilen Kereste Fabrikası Ayancık’ın gerek ekonomik yapısında, gerekse de sosyal yaşantısında bir dönüm noktası olmuştur. Fabrikanın yöneticileri öncelikle kendi konaklayacakları tesisleri fabrika sahası ile Çangal ve Akgöl ormanlarında inşa etmişler, bu tesislere ek spor alanları, gezinti alanları, gazino ve balo salonları gibi sosyal yaşantıyı etkileyecek tesisleri de yapmışlardır. 25 yıl devam eden bu beraberlik ve etkileşim sonucunda ilçede Avrupa tarzı bir yaşantı başlamıştır. Bugün ekonomik nedenlerle ilçede yaşanan yoğun göçler sonucunda ilçe nufüsunun çoğunluğunu emekliler ve kamuda çalışanlar oluşturmaktadır. Özellikle Belediye tarafından organize edilen geleneksel Ayancık Kültür Sanat ve Keten Festivalinin yapıldığı Temmuz ayında bu yoğunluk ve canlılık en yüksek seviyeye ulaşmaktadır. Ayrıca Eylül ayının 2.haftasında başlayan geleneksel Ayancık Panayırı nedeniyle alışveriş ve eğlence için şehire gelen köylü nüfusu da ilçeye ayrı bir ekonomik ve sosyal canlılık kazandırmaktadır.

Ekonomik Yapı Yukarı

Ayancık ilçesinin ekonomisini tarım, ormancılık, balıkçılık, küçük sanayi ve (orman ürünlerinin taşınması suretiyle) nakliyecilik oluşturmaktadır. Ayancık altyapı yatırımlarının ve ulaşım ağının yetersizliği nedeniyle geri kalmış ekonomik bir yapıya sahiptir. Bu nedenle ilçeden sürekli yurt içi ve yurt dışına göç yaşanmaktadır. İlçe halkının en önemli gelir kaynağını yurt dışında çalışan işçilerin gönderdikleri döviz oluşturmaktadır. Nüfusun yaklaşık üçte ikisi kırsal kesimde yaşamakta ve geçimini tarım ve ormancılıktan kazanmaktadır. Sinop ilinin 1994 yılında Kalkınmada Birinci Derecede Öncelikli İller kapsamına alınmasından sonra ilçede ufak çapta da olsa özellikle tekstil alanında özel sektör tarafından küçük ve orta ölçekli işletmeler açılmıştır. İlçenin en önemli sanayi kuruluşları, özelleştirilmeden önce ORÜS’e bağlı olan Kereste ve Yonga Levha Fabrikası, Ayancık Orman Ürünleri Sanayi ve Tic. A.Ş.(AYORSAN), Taciroğlu Orman ürünleri Ticaret ve A.Ş. , Ayancık Mobilya ve Ders Araçları Üretim ve Pazarlama A.Ş. İlçe merkezinde Akbank , Halk Bankası , Ziraat Bankası ve İş Bankası şubeleri mevcuttur. Nakliyeciler Kooperatifine bağlı 160 kamyon bulunmaktadır. Eskiden 650 olan bu sayı ORÜS Kereste Fabrikasının özelleştirilmesi ve kapasitesinin düşmesi nedenleri ile meydana gelen göçler sonucu azalmıştır.

Turizm Alanları Yukarı

Yörenin sahip olduğu deniz kıyıları, turizm sezonunun kısalığına rağmen turizm hareketlerinin odak noktasını oluşturmaktadır. Tüm sahil kesimi, konaklama tesisleri, kampingler ve günü birlik tesisler gibi yatırımların gerçekleştirilmesine müsaittir. Ayancık ilçesi çevresinin dağlık ve ormanlık alanlardan oluşması ve Küre Dağlarının yüksek tepelerinin ilçe sınırlarında olması nedeni ile orman içi pek çok dinlenme alanı ve yaylalara sahiptir.Bu yaylaların en önemlileri Çangal , Akgöl ve Karlık Yaylalarıdır.

Çangal
Ayancık-Kastamonu yolunun 25.km’sinde yoldan 3km içeride bulunan Çangal; orman içindeki açıklık alana kurulmuş bir yerleşim yeridir. Burada Orman İşletmesine ait idare binaları, misafirhane ve lojmanlar bulunmaktadır. Binalar tek katlı olup arazi üzerinde dağınık vaziyettedir. Küçük bir tatil köyü havası yaratılmıştır. Tesisler Ayancık Kereste Fabrikasını kuran Belçikalı ve Almanlar tarafından 1930’lu yıllarda inşa edilmiştir. Etrafındaki geniş köknar ormanları ve yakın köylerle birlikte kış turizmi, av ve dağ turizmi için uygun olup, tesis yapımına oldukça müsaitttir.

Akgöl
Ayancık ilçesinin güneyinde Ayancık-Kastamonu yolunun 31.km’sinde, yoldan 5km içeride bulunan Akgöl, 1200 metre yüksekliktedir. Etraftaki sık köknar ormanları içinden akan iki çayın birleşerek oluşturduğu göl ortalama 3 dönümlük alanı kaplamaktadır. Gölün yanında orman işletmesine ait bir tesis bulunmaktadır. Günü birlik piknik için uygun olan göl civarındaki orman içlerinde piknik masaları ve ızgara yerleri bulunmaktadır. Çevre ormanlarda yaban domuzu, ayı, kurt, çakal ve tavşan gibi av hayvanları mevcuttur. Akgöl’e ulaşmak için inilen 5km lik yol stabilize olup buradan da İnaltı bölgesine dogru yol devam etmektedir. Bu yol üzerinde bulunan Alabalik Tesisleri, İnaltı Mağarası; safari ve yürüyüşler için de müsaittir. Kış mevsiminin uzun geçtigi bölgede küçük kayak pistleri, yayla , av ve dağ turizmine yönelik tesisler yapılmasına uygun yerler mevcuttur.

İnaltı Mağrası
İnaltı Köyü köyün hemen arka yamacında bulunan mağara ile ünlenmiştir. Mağaranın oldukça büyük olan ağzı köyden görülebilmektedir. Yaklaşık 500 metrelik bir tırmanıştan sonra mağaraya ulaşılmaktadır. Mağaranın aydınlatılması ve çevre düzenlemesi yapılarak ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. Civarında Kanyon, Akgöl, Karlık Yaylası ve Düdeni gibi doğal güzelliklerin de bulunması mağaranın önemini daha da arttırmaktadır.

Hazırlanan projelerle günübirlik ziyaretçilerin ihtiyaçlarına yönelik tesislerin yapılmasının yanında çoğunluğu boş olan köy evlerinin de pansiyon olarak kullanılma açılması planlanmaktadır.

Arkeolojik Değerler Yukarı

İstefan Kral Mezarları
Ön tarih devirlerinden kalan ve henüz hiç bir bilimsel araştırmanın yapılmadığı İstefan Yöresi’nde özellikle kaya mimarisi önemlidir. Burada Pontus Kralları’na ait kaya mezarları vardır.

İstefan Sulu Klisesi
İstefan Burnu’nun batı yakasında, toprak altında olup, içi toprak ve su dolu haldedir. Galerilerinden biri toprak üstündedir.

Ayancık Klisesi (Eski Cezaevi)
Şehir merkezinde, Gazhane caddesi üzerinde olup cezaevi olarak kullanılmıştır.

Ayancık Çarşı Camii (Yalı Camii)
1891 yılında Ömer Seyfettin’in hikayesini anlattığı cami, Ayancık’ın ilk camisidir. Bilinmeyen bir nedenle yıkılmış ve yerine 1908 yılında şimdiki Yalı Camii yapılmıştır.

Ayancık Askerlik Şube Binası
İstefan’daki kilise harabelerinin sütunları kullanılarak, aynı üslupla inşa edilen ve Askerlik Şubesi olarak uzun yıllar hizmet veren bu tarihi bina boşaltılmış ve 1991 yılında restore edilmiştir. Kesme taştan yapılan binanın ön cephesi sütunlu ve iki kat halindedir.

Yalı Hamamı
Ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmeyen hamam, 10 yıl öncesine kadar işletilmiştir. Şu anda faal durumda değildir.

Folklorik, Kültürel ve Etnografik Değerler Yukarı

Köy Evleri
Ayancık ve yöresinin köy evleri mimari özellikleri bakımından diğer yörelerden belirgin farklılıklarla ayrılmaktadırlar. Bu evler bölgede çok yaygın olan Kestane ağaçlarından yapılmış, bir veya iki katlı, verandalı, bazıları dekoratif çıkıntılara sahip, ahşap üzerleri oyularak süslenmiş, çatılı evlerdir.

Kalasların ahşap çivi ve takozlarla birbirine tutturulmasıyla yapılan bu evlerin, çatı döşemesinde (bölgedeki fay kırıklarından elde edilen) yassı taşların kullanılması, kalasların oturmasına ve binanın daha da sağlam olmasına katkı sağlamaktadır.

El Sanatları Yukarı

Keten
Yağlı tohumlu, lifli bitkiler grubuna giren, küçük, mavi çiçekli bir bitkidir. Tahta tezgahlarda dokunarak elde edilen keten bezleri genç kızların hünerli ellerinde, işleme ve nakışlarla bezenerek çeşitli giyim ve ev eşyası olarak kullanılır.

İşleme ve nakışlar yöreye ve kullanıldığı yere göre yaka, paça, nezgep, peşkir motifi gibi isimler almakta ve keten üzerine sökme ve oya tekniğiyle işlenmektedir.

Bürümcük
El tezgahlarında pamuktan dokunan ve burma tekniği ile ıslakken burulup bırakılarak elde edilen, göynek, şalvar ve iç çamaşırı olarak kullanılan yöresel bir kumaş türüdür.

İdari Durumu Yukarı

İlçe merkezinde Belediye teşkilatı olup 1910 yılında kurulmuştur. İlçeye bağlı 71 adet köy, 4 mahallesi bulunmaktadır.

Ayancık’tan Görüntüler Yukarı

Yoruma kapalı

Almanya Sinoplular Yardımlaşma Derneği
Developed by aidem.de
Sinop Kuyumcusu